Gıda İşletmelerinde Sivrisineklere Özel Çözümler
Sivrisinekler, doğadaki en tehlikeli canlılar olarak bilinir. Kan emme özellikleri ile bilinen bu vahşi hayvanlar, gün içerisinde onlarca insan ve hayvanın kanını emebilirler. Boşaltım sistemleri oldukça gelişmiş olan bu hayvanlar, dolaşım sistemlerindeki zaafı karşılamak adına, canlılardan yardım alırlar. Bu da tehlikeli ve sorunlu bir döngünün başlangıcı anlamına gelmektedir.
Sivrisinekler, doğadaki hastalığa neden olan virüslerin %70’ni tek başına barındırabilirler. Emdikleri kanı sürekli döngü ile bir sonraki canlıya aktarmalarından dolayı, virüsler sürekli ortam değiştirir. Son duraklarına varana kadar başta tifo, verem, veba ve tüberkiloz gibi hastalıkları onlarca insana bulaştırabilir. Son araştırmalara göre, kan ile bulaşan hastalıkların yarısından fazlasında, sivrisinekler baş aktörlerdir.
Sivrisineklerin bu denli tehlikeli hayvanlar olması ve hemen hemen tüm ortam şartlarına ayak uydurmaları ve de ortamlarda bulunabilmeleri, bu hayvanlar ile mücadelede etkin çözümler aranmasına neden olmaktadır. Bu çözümlerin arasında en sık kullanılanı ise hiç kuşkusuz ilaçlama yöntemidir. İlaçlama yöntemi, yerel belediyeler de başta olmak üzere herkes tarafından ilk akla gelen ve uygulanan yöntem olarak bilinir. Oysa ki bu yöntem, bir çok hastalığı da beraberinde getirebilmektedir. Özellikle solunum yolları rahatsızlığı olan insanlarda, ilaçlama yöntemi ölümcül olabilmektedir. Bu yöntemin tehlikeli olması, son zamanlarda yeni bir tekniğin üretilmesine neden olmuştur. O da, elektronik dalgalar üreterek hedef canlının ortamdan uzaklaşmasını sağlayan Sonic teknolojisidir.
Sonic teknolojisi, radyo dalgaları oluşturur. Bu dalgalar, belirli frekans aralıklarına sahiptir. Ve bu frekans aralığında, hedef canlılar üzerinde sinirsel etki meydana getirerek, bu canlıların ortamdan uzaklaşması sağlanır. Teknoloji gün be gün daha da etkin olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ve bu durum, Repel serisi kovucu sistemlerinin de omurgasını oluşturur. Sonik teknolojisi kullanılarak icat edilmiş olan repel ürünleri sivri sinek üzerinde etkilidir.
Gıda işletmeleri gibi büyük alanlarda, sivrisinek gibi haşereler ile mücadele, maalesef günümüzde pek de başa çıkılabilen bir durum olamamaktadır. Bu yüzden repel serisi sivrisinek kovucu sistemlerini kullanarak en iyi sonuçları alabilirsiniz. Siz de size hitap eden ve gıda işletmenizde daha sağlıklı ortamlar elde etmenizi sağlayacak bu sistemle, güvenli günlere kavuşacaksınız.
Repel serisi sivrisinek kovucu sistemleri, sivrisineksiz günlere merhaba demenizi sağlayacaktır. Üstelik çok uygun fiyatlar ve ödeme seçenekleri ile satın alabileceğiniz bu ürünler, garanti kapsamındadır.
Kurulumu ve kullanımı son derece basit olan bu yöntem ile siz de gıda işletmelerinizin daha sağlıklı olmasını sağlayacaksınız.
Repel serisi sivrisinek kovucu sistemleri, size ve sevdiklerinize hiçbir zarar vermez. Bunun yanında, evcil hayvanlarınız üzerinde de hiçbir sorun meydana getirmez. Sadece hedef canlı üzerinde etki gösterir ve bu hedef canlılar için ölümle sonuçlanmaz. Sadece, hayvanların ortama girmelerini önleyen dalgalar yayarak ortamı sivrisineklerden korur.
Soru, görüş ve önerileriniz için sitemiz üzerinden puanlama yapabilir ve telefon ile iletişim kurabilirsiniz.
Sivrisinekler Bizi Neden Sokar?
"Tabii ki kanımızı emmek için!" diye yanıtlamak doğru bir cevap olmasına rağmen bu yanıt elbette merakımızı gidermeyecektir. O halde meselenin biraz derinine inmekte fayda var.
Aedes aegypti türü sivrisineklerin diğer hayvanların kanındansa insan kanını daha çok tercih ettikleri bilinen bir gerçek. Bunun sebebi, insan derisinin ve mikrobiyomunun, diğer omurgalılara kıyasla daha fazla laktik asit üretmesidir.Dahası, sadece dişi sivrisinekler bizleri sokar çünkü insan kanındaki proteinler dişi sivrisineklerin yumurtalarını beslemelerine yardımcı olmaktadır. Pek çok şey dişi sivrisineği insan tenine çekebilir. Bunlar arasında sıcaklık (kızılötesi ışık), ışık, ter, ten kokusu, laktik asit ve karbondioksit sayılabilir
Sivrisinek Sokması HIV Bulaştırır mı?
Sivrisinek ısırığının neden olduğu pek çok hastalık vardır. Bunlar arasında sıtma, sarı humma, ensefalit (beyin iltihabı) ve deng humması sayılabilir. Yaygın olarak akıllarda yer eden bir diğer soru ise sivrisineklerin AIDS dönemine yol açan HIV (human immunodeficiency virus) adlı virüsü diğer insanlara ya da canlılara bulaştırıp bulaştırmadığıdır.
HIV, sivrisinek metabolizmasında yaşayamadığından sivrisinek üzerinden insana kolay kolay bulaşamaz. Bir diğer deyişle, sivrisinek bir kişiyi soktuğunda ondan emdiği kan miktarı, virüsün içinde yayılması gereken miktarın katbekat altındadır. Ayrıca, HIV insan bedeninin dışında yaşayamayıp hemen ölmektedir.